ATATÜRK, neden Türk Milletinin tam bağımsızlığı için çalıştı; bu ideale neden hayatını vakfetti? Çünkü STRATEJİK KONUMU DOLAYISIYLA, ÜLKEMİZİN GERÇEK ANLAMDA DOSTUNUN OLMAYACAĞININ bilincindeydi…
Kurtuluş Savaşı ruhu -bir anlamda- ATATÜRK’ün Türk Ulusuna milli egemenlik kazandırma projesini hayata geçirmesine olanak tanımış, büyük önderin bunu gerçekleştirebileceğini pratikte de görmesini sağlamıştır.
“…Eğer bazen ihtiyatkâr hareket ediyorsak, aşırı ölçüde şüpheli davranıyorsak, bize çok pahalıya mal olan hürriyetimizi kaybetmek hususundaki korkumuzdandır. Bu hürriyetin bir küçük kısmını sakat etmektense, hepsini birden feda etmeyi tercih ederiz. “ diyordu ATATÜRK.*
Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde Türk Ulusu için TAM BAĞIMSIZLIK, kişisel ve toplumsal onurun, mutluluğun ve özsaygının simgesiydi. Çünkü büyük önder bize, TÜRK’ün asla bağımlı yaşamadığını ve yaşayamayacağını, tüm davranışlarıyla hissettiriyordu.
ATATÜRK yanımızdayken, bağımlı yaşamaktansa, ölmeyi seçebilecek kadar cesurduk. Çünkü “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ” ilkesinden ödün vermeksizin, yurdunu savunan ve özgürlüğünden vazgeçmemek için cihana meydan okuyan bir liderimiz vardı…
“Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.” Mustafa Kemal ATATÜRK…
Bağımsızlığımızı silahla savunmanın ötesine geçmemizi isteyen bir önderimiz vardı bizim. Her alanda, özellikle de ekonomik anlamda egemenlik öngörürdü ülkemiz için… Bilirdi ki, ekonomik bağımsızlık, diğerlerinin de güvencesidir.
1922 yılında büyük önder bu gerçeği aşağıdaki sözlerle dile getiriyordu:
“Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.”
Nitekim bugün bağımsızlığımıza yönelik tehdit, sadece silahla giderilebilecek nitelikte değildir. Özellikle de gençliğin bunu algılayıp değerlendirecek kapasiteye ulaşması gerekiyor.
Günümüzde Türk Ulusu’nu, içinde bulunduğu uyuşukluktan kurtarabilecek tek şey, kasıtlı olarak zedelenmek istenen ULUSAL BAĞIMSIZLIK BİLİNCİ’nin özellikle de çocuk ve gençlere yeniden kazandırılmasıdır.
Ülkemizde, dâhili ve harici bedhahlar tarafından, “ULUSAL BAĞIMSIZLIK BİLİNCİNDEN UZAK GENÇLİK” için şuurlu çaba sarfedildiği bir gerçektir. Ancak ben, bu yoldaki faaliyetleri tekrar tekrar sıralama kısır döngüsünden bir adım ileri gidip, “ULUSAL BAĞIMSIZLIĞI GENÇLERE NASIL ANLATALIM?” sorusunun yanıtına gelerek, bu konudaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
· Değerleri olan ve bu değerlere sahip çıkan gençleri destekleyelim.
Karamsarlıktan arınıp, DİKKATLE ve UMUTLA gözlemlersek, çevremizde böyle aydınlık gençlerin de varolduğunu fark ederiz. Onların yanında yer alalım ve çabalarını azımsamadan coşkuyla destekleyelim.
· Faturayı ezberci eğitim sistemine kesip, suçu üçüncü şahıslara atarak rahatla(ma)maktansa, çocuk ve gençlere okul dışındaki hayatta, ARAŞTIRMAYI ve ÖĞRENMEYİ öğretelim.
· MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, CUMHURİYET ve CUMHURİYETE İLİŞKİN TEMEL DEĞERLERE gençlik tarafından sahip çıkılabilmesi için; bu hazinelerimizin, gençliğin duygu ve düşüncelerinde, daha da önemlisi, RUHLARINDA anlam taşıması gerekir. Marka giyinip, lüks/rahat/özgür yaşamak dışında düşünceleri olmayan bir nesil yetişmesini önlemek için; onlara, varoluşlarının anlamı olan bu hazineleri derinlemesine tanıtalım.
· Ben ATATÜRK’ü, okudukça ve bu güzel ülke için yaptıklarını anladıkça, daha çok sevdim. Türk Gençliği de onunla bütünleşebilme yolunda, öncelikle ATATÜRK’ü ders kitaplarının ötesine geçerek tanımaya yöneltilmelidir. Çünkü ATATÜRK’ü tanımak, Türkiye’yi anlamaktır…
Haydi, hep birlikte ULUSAL BAĞIMSIZLIK BİLİNCİ’ni TÜRK GENÇLİĞİ’ne, ATATÜRK GENÇLİĞİ’ne anlatalım.
Aslı DİNÇMAN
İzmir, 23 Kasım 2006
* 29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.
Ulusal bağımsızlığı gençlere nasıl anlatalım-sesli PPS (Tıklayın)