TEHLİKE NEREDE ?

Son zamanlarda, ülkemiz için kaygılanan herkesin dilindeki şu ifade, tüm gerçekliğine rağmen, beni çok endişelendiriyor: “TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ ?”…

Günümüz koşullarında, “TEHLİKENİN FARKINDA OLMAK”tan öte, bir şeyler yapmamız gerekiyor. Üstelik tehlikeye dikkat çeken birçok yurtseverin de -hiç istemeden de olsa- konunun özü olan bu gerçeği, ne yazık ki, gözden kaçırdıkları görüşündeyim…

Nitekim Genel Ağ ortamında fırtınalar estiren bunca milliyetçi ve laik söyleme rağmen, “Dâhili Bedhahlardan” hiç kimsenin istifinin bozulmadığını pekâlâ hepimiz görüyoruz. VATANIMIZ (hatta KKTC’yi de kapsayarak söylersek) VATANLARIMIZ, bizim hiç istemediğimiz, asla onaylamayacağımız bir yerlere sürükleniyor ama biz hala kişilerle (Fethullah GÜLEN, Cüppeli Ahmet vs.) meşgulüz… Atı alan, Üsküdar’ı geçiyor; haberimiz var mı ?!!!!

ATATÜRK’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, Onun ilke ve devrimleriyle sonsuzluğa doğru yol almasının; Türk Milleti için ne ifade ettiğini anlamak zorundayız. Aksi takdirde, ne mürtecilerle, ne de irticayla savaşılamaz…

Kanımca, sorulması gereken soru şudur: “TEHLİKE NEREDE ?”
Evet, nerede tehlike ?

Okul kitaplarına sokulan hurafelerde mi, yoksa onları okuduğu zaman akıl+mantık+sağduyu üçlüsünü devreye sokup, doğruyla yanlışı ayıramayacak durumdaki gençlerde mi ?

Tehlike; haremlik-selamlık düzen kurulmasında mı, yoksa bu ayrımcılığı gönüllü kabullenen kadınlar ve şeriat hevesiyle körükleyen erkeklerde mi ?

Tehlike; ATATÜRK hakkında olumsuz konuşulması mı, yoksa bu sözlerden etkileneceğinden korktuğumuz kitlelerde mi ?

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın, üzerinde çok iyi düşünülmesi gereken bir sözü var: “Bu millet isterse tabii ki laiklik gider.” diyor. Bakın bu, korkunç bir gerçek. Bu cümleyi ancak, halkta gericilik eğiliminin arttığını gören biri söylemeye cesaret edebilir.

Mitinglerde, bayramlarda herkes ATATÜRKÇÜ’dür. Gelin görün ki, istisnalar dışında hiç kimse yaşantısından taviz vermez; çünkü hiç kimse aç, işsiz kalmak istemez…

ATATÜRK diyor ki:
“Yalnız mitingler ve benzeri tezahürat, büyük gayeleri hiçbir vakitte kurtaramaz ve ancak milletin sinesinden bilfiil doğan müşterek kudrete dayanırsa, kurtarıcı olur. ( 1919 )

Emin olun, R.T.ERDOĞAN Cumhurbaşkanı da olsa, halktan kimsenin kılı kıpırdamayacak, birkaç etkisiz tepkiden sonra, hayat devam edecektir… Tarihimizde buna benzer örnekler çoktur.

Asıl tehlike, değerlerimize saldırılması değil; Türk Milleti olarak,
o değerlere sahip çıkmayı ihmal etmeye başlamamızdır. Zaten dâhili bedhahların bu kadar cüretkâr davranabilmelerinin temel nedeni de budur.

ATATÜRK’ümüze, laik cumhuriyetimize, devrimlere, özetle bizi biz yapan her şeye; her türlü kişisel, ailesel kaygımızın ötesinde sahip çıkmalı ve bu ideali, gelecek kuşaklara aktarmalıyız…

Aslı DİNÇMAN
İzmir, 26 Aralık 2006

Tehlike nerede ?   PPS  (Tıklayın)