İnsanoğlu her şeyi, duyuları ve sözcüklerle algılar, keşfeder, hisseder, düşünür, öğrenir…
Kelimeler sadece bilincimizle sınırlı kalmaz; bilinçaltımıza da iner ve iç dünyamızı asıl orada şekillendirerek, hayatımıza yön verirler.
Bilincimiz, akıl+mantık+sağduyumuzla çalıştığı için, duyduğumuz ya da okuduğumuz sözcükleri analiz etme ve yanlış mesajlardan korunma yeteneğine sahiptir. Diğer deyişle, o bir süzgeçtir ve delikleri ne kadar küçük -yani hassas- ve temiz -yani önyargılardan arınmış- olursa; bilinçaltımıza inecek ifadeler de o kadar duru, sağlıklı, olumlu, üstelik her durumda ve her zaman işimize yarar nitelikte olacaktır.
Bilinçaltımız ise, bilincimizden farklı çalışır; akıl+mantık+sağduyu üçlüsünden yararlanamadığı için tümüyle savunmasızdır ve kendisine ulaşan yanlış iletileri sorgulayamadan kabullenir. Eşanlamlı bile olsa bilinçaltımız için, iki sözcüğün taşıyacağı manâ birbirinden çok farklı olabilir. İşte bu nedenle, hayatın her alanında düşündüğümüz, konuştuğumuz ve yazdığımız sözcükler çok önemlidir.
Alışılmış kalıplar nedeniyle; engellilerle ilgili konulara bilinçli yaklaşılamadığında, sözcüklerin üzerinde durmak da “Ayrıntı” zannedilerek, yeterince önemsenmeyebilir.
Unutulmamalıdır ki, Serebral Palsi gibi çok boyutlu ve az tanınan bir engel söz konusuysa, yanlış kullanılan her sözcük ve tümce, hatta mimikler ve ses tonu dahi, aile ve toplumun bilinçaltına atılan bir saatli bomba olabilir.
Hem doğru sözcüklerle iletişim kurmak, hem de duyduklarımızı, okuduklarımızı doğru algılamaya çalışmak için zihnimizi eğitmek önemlidir. İletişimde seçilen doğru sözcükler; ailenin yaşam kalitesini ve engelleri aşma gücünü, toplumun da benimseme bilincini yükseltecektir.
Eğitilen zihin; hiçbir zorlama ve artı çabaya gerek duymadan doğru ifadeler seçecek, yanlış sözcük ve tümceleri doğrularıyla değiştirecektir. Doğru sözcüklerin kullanımıyla, toplumsal bakış açısı da yenileneceği için, Serebral Palsi’lilerin önündeki birçok engel kaldırılarak, herkes için daha yaşanır ortamlar hazırlanabilecektir.
Serebral Palsi ve Serebral Palsi’lilerle ilgili sözcük ve tümceleri kullanırken ya da algılarken dikkat edeceğimiz noktalar şunlardır:
1. Kişilerden söz ederken, “Bu / Bunlar” vb. sıfatlar kullanılmaz…
2. Serebral Palsi’liler hiç büyümeyen bebekler değillerdir. Hitap ve bahis şekliniz; bireyin yaşına, yaşını bilmiyorsanız, ilişki durumunuza uygun olmalıdır.
3. “Hastalık / Rahatsızlık” yerine, “Durum” ya da direkt olarak “Serebral Palsi” terimini kullanın. Alternatif sözcükler aramayın.
4. “Mücadele / Azim” vb. gibi, konuyu dramatik hale getiren sözcüklerden kaçının. “Yolculuk / Başarı / Emek” vb. engele odaklanmayan sözcükleri seçin.
5. “Bozukluk / Arıza”, mekanik sözcüklerdir. Onların yerine, “Yetersizlik / Farklılık” gibi, daha insanca kelimelerle düşünün, konuşun ve yazın.
6. Anlatmak istediğiniz her ne olursa olsun, “Normal” ve “Anormal” sözcüklerini asla kullanmayın. Çok gerekiyorsa “Normal” yerine “Doğal”ı, “Anormal” yerine de, “Farklı” ya da “Alışılmışın dışında”yı tercih edin.
7. “Eksiklik” yerine, tümceye göre, “Kapasite” ya da “Zorluk” diyebilirsiniz.
8. “Tedavi” ve “Terapi” eşanlamlı olsa da, “Tedavi” daha çok “Hastalık”ı anımsatır. Oysa “Terapi” sözcüğü, faaliyete etkin katılımı da çağrıştırdığı için, Serebral Palsi’li bireyin “Tedavi gören bir hasta”dan daha aktif algılanmasına ve kendini de öyle hissetmesine yardımcı olur.
9. “Kabullenme”, zorlama bir eylemdir ve olumlu mesajlarda kullanılamaz. “Sağlam çocuğu kabullenin!” ifadesi ne kadar anlamsızsa, “Serebral Palsi’li çocuğu kabullenin!” komutu da o kadar yanlıştır. Öyle tümceler kurun ki, “Kabullenme” sözcüğü yerine “Benimseme”yi yerleştirebilin.
10.Serebral Palsi’li olmayan kişileri ifade etmek için -eğer kullanmanız çok
gerekliyse- “Sağlıklı” yerine, “Sağlam” sözcüğü daha uygundur. Çünkü “Sağlıklı”, “Hasta”yı çağrıştırır. Oysa bilinçle benimsendiği takdirde, derecesi ne kadar ağır olursa olsun, hiç olmazsa psikolojik ve sosyal açıdan Serebral Palsi, sağlıklı yaşamaya engel değildir.
Sözcükler önemlidir. Çünkü onlar benliğimizi şekillendirerek, hayatımıza ve başka hayatlara yön verirler…
Sözcüklere ilişkin bilincimizin her gün biraz daha artması dileğiyle…
Aslı Dinçman
İzmir, 23 Mayıs 2014