İnsanoğlunun -konu her ne olursa olsun- gerçek anlamda bir seçim yapması olanaklı mıdır? Olanaklıysa, bunu başarabilmek için olmazsa olmaz etken nedir?
Seçebilmek; böyle bir hakkımızın varlığını ve onu kullanırsak gücümüzün nelere yeteceğini bilerek, dayatılana değil, sağduyumuza göre hareket ettiğimiz sürece mümkündür. Aksi takdirde, sadece ”Sanal Seçimler” yapabiliriz. Diğer ifadeyle, SEÇİM YAPTIĞIMIZI ZANNETSEK DE, ASLINDA “BİZE DAYATILANLARDAN BİRİNE RIZA GÖSTERMİŞ OLMAKTAN” ÖTEYE GEÇEMEYİZ. Bu durumda da, tercihlerimizi yaşantımıza gerçek anlamda yansıtmamız düşünülemez.
Öyleyse seçim yapabilmenin ilk adımı, kişi ve/veya toplumun, tercihlerinin farkında olmasıdır. Ne istediğimizi bilmiyorsak, neyi / kimi, niçin seçeceğimizi de bilemeyiz.
Tercihlerimizi belirlerken, mutlaka göz önüne almamız gereken temel ilkeler vardır:
· YURTSEVERLİK…
Hala, şehit ve gazilerimizin canı / kanıyla sahip çıkılan bu cennet vatanı kendi varlığımızdan aziz bilmek ve her seçimimizde, öncelikle Türkiye’mizin geleceğini düşünmek, boynumuzun borcudur. Zira, Türkiye’mize yönelik her türlü olumsuzluk, bizim zarar görmemizle sonuçlanacaktır…
· ATATÜRKÇÜLÜK…
Biz Türkler ne kadar şanslı bir milletiz !… Bilimden, spora, sanata, dile, dine, kültüre, tarihe kadar, her konuda ışığımız olan, ebedi bir liderimiz var. Bize, seçimlerimizi yaparken yararlanabileceğimiz öyle güzel sözler bırakmış ki…
Özellikle de biz gençler, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü okumalıyız; okuyorsak çok okumalıyız, çok okuyorsak daha da çok okumalıyız… Ve seçimlerimizi Onun gösterdiği yoldan ayrılmamak adına yapmalıyız. Çünkü o yol, tüm çıkmaz sokakların ötesindedir ve bizim tek çıkış rehberimizdir…
· GEÇİCİ ÇIKAR KAYGILARI TAŞIMAMAK…
Maddi ihtiyaçlarımızın bugün karşılanması, bize bir ömür yetmeyecektir, unutmayalım… İki kilo un, üç torba şekerle, dört yıl karın doymaz; bir torba düşük kalite kömür de insanı dört kış boyunca ısıtmaz… Bu güzel ülke gerçek Kemalistler tarafından yönetilirse, yardıma da ihtiyacımız kalmaz, zira kaynaklarımız bize yetecektir. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde -o yoksulluk içinde- nasıl tam bağımsız yaşıyorsak, yine öyle, hatta daha iyi koşullarda varolabiliriz.
· BÜYÜK RESMİ BOZMAMAK…
“Büyük resim” EVREN’dir… Tercihlerimiz, evrenin esenliğini zedelemeyecek nitelikte olmalıdır. Çünkü ona verilecek zarar, dönüp dolaşıp bizim felaketimize yol açacaktır.
İşte, 29 Mart 2009’da sandık başına gittiğimizde, seçimlerimizi bu bilinçle yapmalıyız. Sonradan pişmanlık duymamak ve geceleri huzurlu uyuyabilmek için; çocuklarımızın yarınları için, çok geç kalmadan, ülkemize, ATATÜRK Türkiye’sine sahip çıkmalıyız…
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ SENİNDİR, YÜCE TÜRK ULUSU…
EGEMENLİĞİNDEN ASLA, ASLA, ASLA VAZGEÇME !…
Aslı DİNÇMAN
İzmir, 12 Mart 2009