HESAP SORAMAYIZ…

İnsanlar sürekli olarak mutluluk arayışı içindedirler. Doğamızdan kaynaklanan bu beklenti, varoluş amaçlarımızdan biri olup, Dünya yok oluncaya kadar sürecektir.

Mutluluğun, bizim dışımızdaki etkenlere bağlanması, mutsuzluğumuzu körükleyen başlıca faktörlerden biridir. Dış Dünyaya yönelik gerçekdışı beklentiler içinde olan kişi, kendi özünden gelen ve mutluluk mesajları içeren tüm seslere kulak tıkayarak kendini yapay bir olumsuzluk Dünyasının içinde bulur. Bu yaşam tarzı, çevreyle ilgili olmayıp, bireyin yarattığı kurmaca bir Dünyadır. Günlük yaşantıda meydana gelen bu kısır döngünün çıkışı, ancak kapsamlı bir ruhsal tedaviyle mümkündür.

Bu tür bozuklukların oluşmaması için yapmamız gereken, kendimizle barış içinde yaşamaktır. Yaşamımızda meydana gelen her şey bizim gizli ya da açık seçimimizdir. Olumsuzlukların varlığından çevreyi sorumlu tutmak, gerçeklerden kaçmamıza asla yetmeyecektir…

Mutsuzluğumuzdan da hiç kimseyi sorumlu tutamayız. Olayların bizi nasıl etkiledikleri, onlara karşı takındığımız tavırda gizlidir. Evimizi soyan hırsıza kızıp, ertesi gün hiçbir önlem almadan tekrar evden ayrılmaya benzer bu… Her olumsuzluk bir uyarıdır. Görevimiz, bu ihtarları değerlendirerek, ders almak ve onlardan küçük de olsa birer mutluluk nedeni çıkarabilmektir.

Konunun bir başka boyutu ise, KENDİ MUTLULUĞUNU YARATABİLMEK’tir. İşte o zaman, dış olumsuz etkenler bize zarar veremeyecektir, çünkü mutluluğumuz sadece ve sadece bizim davranışlarımıza bağlı olacaktır… Bunu başarabilmek öncelikle sağlam bir karakter ve YAŞAMA SEVİNCİ gerektirir. İnsan zekası üstün niteliklere sahip olduğundan, kendi mutluluğumuzu yaratabilmek, göründüğü kadar zor değildir.

Bizler, mutluluğa duyduğumuz gereksinimin bilincine vararak, onu çevreden gelecek bağış’larla değil, kendi davranışlarımızla yakalamaya çalışırsak, hem mutluluğumuz sonsuz olacak, hem de çabamız bize daha az acı verecektir. Özümüzden gelen çatışmalarla baş ederek güzelliklere ulaşmak, çevreyle mücadele etmekten daha kolay ve çok daha akılcıdır. BAŞKALARINI DEĞİŞTİREMEYİZ AMA KENDİMİZİ DEĞİŞTİRME İMKANIMIZ VARDIR… Bu bilinçle yola çıkarsak aşamayacağımız engel yoktur…

Aslı DİNÇMAN
İzmir, 25 Nisan 1995