İZMİR, 19 OCAK 1997
Sayın
Vedat BAŞER,
Ç.Ö.Y. DER. BŞK.
Ben Aslı DİNÇMAN.. 1973 yılında, İstanbul’da, onbinde bir rastlanan doğum şekliyle dünyaya geldim ve doğum sırasında oksijensiz kalmama bağlı olarak, spastik bir genç kızım.
İnsan zekasıyla yüreği, her türlü fiziksel özürün üzerindedir ve YAŞAMI DUYA DUYA, DOYA DOYA YAŞAMAK İÇİN YETERLİDİR… Pekçoğumuz, yaşamı yüreğimizle hisseder, beynimizle çözümler, yine de bedenimize sığdırmaya, BEDENİMİZLE YAŞAMAYA çalışırız… Tam tersi olması gerekirken, özürlüler sözettiğim yanılgıya sakat olmayanlardan daha sıklıkla kapılırlar… Çünkü YAŞAMI BEYİN VE YÜREKLERİNE YERLEŞTİRMEYİ HİÇ KİMSEDEN ÖĞRENEMEMİŞLERDİR…
Ben şanslı doğmuşum… Annem hayatı hiçbir zaman bedenimle sınırlamama izin vermedi. Düşünerek ve hissederek büyüdüm. Engelimi ve engellemeleri (Fiziksel özürümün derecesi nedeniyle okula kabul edilmedim.) birer “YAŞAM ENGELİ” olarak görmedim ve bugün ATATÜRKÇÜ, GENÇ BİR TÜRK YAZAR ADAYI OLARAK karşınızdayım…
Yazmaya, 1989 yılında, tek parmakla kullandığım bilgisayarımın alınmasıyla başladım. Şiir, deneme, makale ve öyküler yazıyorum. Mülkiyeliler Birliği tarafından düzenlenen “1996 Şinasi ÖZDENOĞLU Ödülü” “DENEME” ikincisiyim.
Asıl önemli çalışmam, ilgi alanım ve yaşam deneyimim paralelinde, spastiklere ilişkin yazmakta olduğum, özgün sav, ilke ve sistemlerime dayanan, bilimsel içerikli seri kitap… Yıllardır çeşitli rehabilitasyon merkezlerinde rehabilite edildim ve gönüllü olarak çeşitli görevler üstlendim. Yaşadım ve gördüm ki, spastikler inanılmaz yanlışlarla yetişiyorlar. Bu da önemli bir potansiyel israfına yol açıyor. Kitaplarımla artık “KABULLENİLMİŞ OLAN” bu İNSANA ve YAŞAMA AYKIRI SİSTEME “DUR!” demek istiyorum…
Ekte sunduğum yazı, konu hakkındaki bilimsel çalışmalarımdan çok, olguyu yaşayan biri olarak, tüm spastikler adına dile getirmek istediklerimi kapsıyor. Bugün burada da, “BİR SPASTİK OLARAK”, O ÇOK ÖZEL İNSANLARIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPMAK İSTİYORUM… Çünkü, gerektiği gibi yetiştirilmedikleri için, zihinsel potansiyelleri saklı kalıyor ve onlar kendi istek, sorun, özlem, ideal ve hayallerine sahip çıkamıyorlar…
Bu söyleşinin hazırlanmasından duyduğum mutluluğu belirtmek istiyor, başta derneğiniz olmak üzere, tüm emeği geçenlere içtenlikle teşekkür ediyor, esenlik dileklerimle saygılar sunuyorum…
ASLI DİNÇMAN