08 MART 2009 DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Br 08 Mart daha geride kaldı…

Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki:

“ŞUNA İNANMAK LAZIMDIR Kİ, DÜNYA ÜZERİNDE GÖRDÜĞÜMÜZ HER ŞEY KADININ ESERİDİR.”  (1923)

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırma, ölümsüz önderimizin -tüm özlü sözleri gibi- bu vecizesinin de ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor…

Söz konusu araştırmaya göre:

Dünyadaki işlerin % 66’sı kadınlar tarafından görülüyor…

Ancak kadınlar, dünyadaki toplam gelirin %10’una, mal varlığının ise sadece % 1’ine sahipler.

Başka bir deyişle;

Erkekler, dünyadaki işlerin yalnızca % 34’ünü yapmalarına rağmen, toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una sahip çıkıyorlar.[1]

Erkeklerin kendilerine “HAK” olarak verdikleri böyle bir haksızlığın çıkış noktasını düşündüğümüzde; konu, “Fiziksel Güç Üstünlüğü”ne kadar gelip dayanıyor. Bunu, “MANTIKLA KABUL ETTİRİLMESİ İMKÂNSIZ OLANI, KOF VE KABA GÜÇLE YAPTIRMAK” olarak da tanımlamak olanaklı…

“Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2008”[2] ‘e göre;

■     Türkiye genelinde, evlenmiş kadınlara eşleri tarafından, yüzde 41,9 oranında fiziksel veya cinsel şiddet,

■     15 yaşından küçük kız çocuklara ise; -eş ya da birlikte oldukları kişiler dışındakiler tarafından- yüzde 1 ile yüzde 10 arasında değişen oranlarda cinsel istismar, uygulanmaktadır.

    Rakamlar üzücü ve ürkütücü…

Burası Türkiye… Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ülkesi… Dünyada, kadına büyük değer veren ve insanca yaşamaya dair haklarımızı; uygar olarak nitelenen pek çok ülkeden önce bize armağan eden Büyük Önderimiz bir yerlerden bizi izliyorsa, kim bilir neler düşünüyordur?…

Konuya sadece “ERKEKLER TARAFINDAN VERİLMEYEN KADIN HAKLARI” olarak da bakamayız. Zira haklarına sahip çıkmayan, onlara ilişkin talepte bulunmayan, hatta ATATÜRK’ün kendilerine kazandırdığı haklardan vazgeçmek(!) isteyen kadınlar da, ülkemizdeki kadın hakları ihlallerine yönelik sorumluluk duymalılar…

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verirken; Cumhuriyetimiz 85 yaşına ulaştığı halde;

■     TBMM’de bugüne dek görev yapan 9134 milletvekilinden sadece 236’sının,

■     3225 Belediye başkanından sadece 18’inin,

■     Sadece 1 valinin ve 1 başbakanın kadın olacağını,

■     Kendi kurduğu Ulus Gazetesi’nde dahi, kadın köşe yazarlarının azınlıkta kalacağını bilse…

Eminim, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığı destekleyecek çok daha köktenci (radikal) önlemler alırdı.

            ÖYLEYSE KADIN-ERKEK, BİZ ATATÜRK ÇOCUKLARI, 8 MART’LARDA VE DAİMA, TÜRKİYE’DE KADIN HAKLARININ VE YAŞAM STANDARDININ, ÖLÜMSÜZ LİDERİMİZİN ARZU ETTİĞİ DÜZEYE YÜKSELMESİ İÇİN EMEK VERMELİ, BU YOLA YÜREK KOYMALIYIZ…

Aslı Dinçman                                                                                                 

 İzmir, 05 Mart 2009


[1] ttp://www.sodev.org.tr/Dosyalar/kadinsorunlari/kadin_sorunlari.htm

[2] Önerilen kaynakça: T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri   Enstitüsü, ICON-Institut Public Sector GmbH and BNB Danışmanlık (2009), Türkiye’de Kadına Yönelik Aile  İçi Şiddet Araştırması 2008.